
Güney Marmara Kalkınma Ajans’ının geçtiğimiz aylarda düzenlediği Helal Sertifikalama konferansının bir benzeri 17 MayısPerşembe Saat15 00 de Bandırma’da gerçekleştirildi. Toplantıda konunun ve sektörün önde gelenleri, önemli bir gıda üretim merkezi durumunda olan Güney Marmara bölgesinin konuya sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi.
Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA), daha önce düzenlediği “İhracat için Helal Sertifikalama Sempozyumu”nun ikincisini Bandırma Ticaret Odası’nın daveti ve ev sahipliğiyle Bandırma’da gerçekleştirdi.
Sempozyumda, Dünyada hızla yükselen Helal Ürün Sertifikasının Güney Marmara Bölgesinde, özellikle gıda firmaları açısından bir fırsat olduğu ve yaygınlaştırılması gerektiği özellikle vurgulandı.
Sempozyumda konuşmacı olarak Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme, Sertifikalama ve Araştırma Derneği (GİMDES) Başkanı Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa ÇIKRIKÇIOĞLU ile Helal Sertifika sahibi sektörlerinde öncü firmalar olan YÖRSAN Genel Müdür Yardımcısı Ayhan ÖDEKBAŞ, Hamidiye Suları A.Ş. Kalite Sistemleri Sorumlusu Kader BEKTAŞ ve Er Piliç Genel Müdür Yardımcısı Süleyman ÖZTÜRK katıldı.
“HELAL” İHRACATTA ÖNEMLİ BİR STANDART
Sempozyumda konuşan Güney Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mustafa GÜNDOĞAN, Ajans olarak bölgemizin ihracat potansiyelinin gerçekleşenin çok üzerinde olduğuna inandıklarını ve bu rakamları yukarı çekmek istediklerini söyledi.
“Bunun yollarından birisi de gıda ihracatımızın arttırılmasıdır” diyen GÜNDOĞAN, “Büyük ölçüde iç pazara üretim yapan gıda firmalarımızın ihracatla tanışmaları ve ihracat yapan firmalarımızın da daha fazla ihracat yapmalarını arzuluyoruz. İşte bu noktada standardizasyon, sağlık, kalite gibi faktörler devreye giriyor. ‘Helal Gıda’ da bu standartlardan birisi. Ürünlerimiz kaliteli olsa da bu sertifikaya sahip değilse maalesef birçok ülkenin kapısından giremiyor. Bu nedenle bölge firmalarımızın bu konuda bilinçlendirilmesi ve bu sertifikayı edinmeleri için çalışıyoruz” diye konuştu.
STANDARDI OLMAYAN TEK TOPLULUK MÜSLÜMANLAR
Sempozyumun moderatörlüğünü ve açılışını yapan GİMDES Başkanı Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER, konuşmasına “Geçmişten gelen bakir, görmezden gelinmiş ve hatta garip kalmış bir konuyu gündeme taşıdıkları için Güney Marmara Kalkınma Ajansı’na teşekkür ediyorum” sözleriyle başladı.
Helal Sertifikalamanın iki ayağı olduğunu söyleyen BÜYÜKÖZER, “Birincisi bu konuda hassasiyetleri olan ve inançları olan insanları ilgilendiriyor. Dolayısıyla inanç sahiplerinin inançlarına uygun ürünleri kapsayan bir konu. İkincisi ise dünya ekonomisi içinde bunun ticari boyutuyla ilgili kısmı. Dolayısıyla bu iki ayağın da sağlıklı bir şekilde çalışır hale getirilmesi gerekiyor” dedi.
Dünyada birçok farklı standart olduğunu söyleyen BÜYÜKÖZER, “Musevilerin Koşer sertifikasının yanında felsefi bir topluluk olan vejeteryanların bile dünya üzerinde çok ciddi otoriteleri var. Dünyada büyük bir kitle olmasına rağmen kendine ait bir standartı oturtamayan tek topluluk Müslümanlar. Ancak bugün bu değişiyor” dedi.
Dünyada 2 milyar Müslüman’ın yaşadığını ve tüm Müslümanların ‘helal gıda’ sertifikalı ürünlere büyük önem verdiğini belirten BÜYÜKÖZER, “GİMDES olarak bugüne dek 210 firmaya, ihracata dayalı helal ürün sertifikası verdik. Bu sayı her geçen gün artıyor. Sertifika vermeye başladığımız 2009 yılı 2.ci yarısından 2011 yılı sonuna kadar yaklaşık 4 milyar dolarlık GİMDES helal sertifikalı ürün ihracatı gerçekleştirilmiştir Böylece, dünyada 2 trilyon dolarlık helal ürün pazarına ağırlığımızı koymaya başladık” diye konuştu.
Bir müslümanın doğumundan ölümüne kadar hayatının her safhasında helâl yaşam sistemi içerisinde yaşamak zorunda olduğuna dikkat çeken BÜYÜKÖZER, “Eğer bunu yapamıyorsa kusurlu bir mümin olarak hayatını devam ettiriyor demektir. İnanç sahiplerinin bu hakkını, onların inançlarına uygun standartlarda vermek üreticilerin görevidir. Firmalar, ürünlerini bu insanlara satacaksa inançlarına en uygun şartlardaki ürünü üretmek zorundadır. Dünyadaki ürünler ne yazık ki bu şartları haiz değil. Son 100 yıllık geçmişe baktığımız zaman satılan mallar, bizim inaçlarımıza göre üretilmemiş. Sadece kendi inançları ve menfaatlerine uygun bir sistemi dünyaya ihraç ediyorlar. Museviler, uzun yıllardır ‘koşer’ adıyla bir sistem kurmuşlar. Bütün dünyada bu sistemi uyguluyorlar. Kültürel bir inanç olarak bütün dünyada vejeteryanlar var. Önemli bir kitleye sahipler. Örneğin bir vejeteryan uçağa bindiğinde, ‘Ben vejeteryanım.’ dediğinde ona özel menü getiriliyor. Maalesef bir müslümanın böyle bir hakkı yok.” dedi.
’57 İSLAM ÜLKESİNDE YASAL DÜZENLEME YOK’
Müslümanların dünyada büyük bir kitleye sahip olduğu halde global sistemin içinde inancına uygun sistemi tam rayına oturtamadığının altını çizen Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER, “Dünyada 2 milyar müslüman var. Bu kitle şu anda kendi ülkesinin uçağında dahi bu hakkını gerçekleştirme imkanı bulamamış ancak bugün dünyada bu gariplik yavaş yavaş aksiyona dönüşmüş durumda. 2 trilyon dolarlık bir helâl gıda pazarı var dünyada. Bunun içinde kozmetik, sağlık, finans gibi sektörler bulunuyor. Bu pazarın maalesef yüzde 14’ü müslümanlar tarafından gerçekleştiriliyor. Bunun sebebi, büyük oranda bilgisizlik ve bilinçsizliktir. Hem üretici hem de tüketici tarafında büyük sıkıntılar var. Dünyadaki 57 İslam ülkesinin hiçbirinin mevzuatında helâl haram ile alakalı bir yasal düzenleme yok. Böyle bir sistem içerisinde müslamanlar, bu haklarını toparlamaya çalışıyorlar ancak son dönemde parlayan bir yıldız durumunda. Bütün dünya bu konuda önemli çalışmalar yapıyor. Bize Avrupa’dan önemli talepler geliyor. Avrupa’da yaşayan müslümanlar için 70 milyar dolarlık bir potansiyel var.” diye konuştu.
‘ÜÇ YILDA 210 FİRMA SERTİFİKA ALDI’
Özellikle Avrupa ülkeleri ve ABD’de birçok firmanın helâl sertfikası almak için uğraştığını anlatan GİMDES Başkanı, piyasada sertifikalama kurumu anarşisi yaşandığını vurguladı. Bu konuda ciddi olarak çalışan kurumların yanında köşebaşı, gecekondu tarzında kurumlar da bulunduğundan şikayet etti. GİMDES olarak sertifika vermeye üç sene önce başladıklarını hatırlatan GİMDES Başkanı Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER, şöyle devam etti: “Dünyada Malezya ve Endonezya bu işe öncülük ediyor. Bu ülkelerle uzun süren görüşmelerin ardından bir akreditasyon kurumu oluşturduk. Başlangıçda ciddi sıkıntılar çektik. Bizim verdiğimiz helâl gıda belgesiyle 2011 yılının hesaplarına göre 2 milyar dolarlık helâl gıda ihracatı gerçekleştirildi. Üç senede toplam 210 firmaya sertifika verdik. Eskiden ayda üç beş firmaya sertifika veriyorduk, şimdi ayda 30 firma müracaat ediyor. Demek ki farkındalık oluşmuş artık. Genetiği değiştirilmiş ürünlere kesinlikle sertifika vermiyoruz. Tartışmaya dahi almıyoruz bu konuyu. Biz kefalet kurumu olarak çalışıyoruz, yani firmalara bir nevi kefillik yapıyoruz. İnsanlar bize güvenerek tüketiyor. Allah’a ve insanlara karşı ciddi bir sorumluluğumuz var.”
HELAL SADECE İNANÇ DEĞİL, AYNI ZAMANDA BÜYÜK BİR EKONOMİK KONU
GİMDES Başkanı Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER’den sonra sempozyumun ikinci konuşmacısı olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa ÇIKRIKÇIOĞLU, Balıkesir’de düzenlenen ilk sempozyumdan sonra konuya ilgilinin her geçen gün arttığını belirterek “Helal konusunda Ajansın hassasiyetini kutluyorum” dedi.
Helal konusunu sadece inanç meselesi değil büyük bir ekonomik konu olarak değerlendirdiklerini söyleyen TİM Başkan Vekili ÇIKRIKÇIOĞLU, TİM olarak bu işin her zaman yanında olduklarını söyledi.
Türkiye ihracatının taşıyıcı sektörlerinden birisi olan gıda sektörünün bugün 14,5 milyar dolar ihracatı olduğunu söyleyen ÇIKRIKÇIOĞLU, konuşmasını, “Günümüzde Müslümanlar helal ürün talep ediyorlar. Özellikle Müslüman ülkelerde yaşayan insanlar tamamı helal ürün almaya ve kullanmaya başladılar. Bizim ülkemizde konu başka yerlere çekiliyor. Müslüman ülkeler başta olmak üzere Müslüman nüfusun yoğun olduğu Avrupa ülkelerinde de helal ürüne rağbet artmaktadır. Bu konu Türkiye’nin geleceğidir. GİMDES’in verdiği sertifikaların da 40 ülke tarafından tanındığını belirten ÇIKRIKÇIOĞLU, “Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefine, helal ürün markası da önemli katkı sağlayacakdır. TSE de sertifika veriyor ama bu sertifikalar çoğu ülke tarafından kabul edilmiyor diyerek konuşmasını sürdürdü.
TİM Başkan Vekili ÇIKRIKÇIOĞLU’nun konuşmasının ardından ise Er Piliç, Hamidiye Kaynak Suları ve YÖRSAN’dan yetkililer, Helal Sertifika ile ilgili deneyimlerini ve firmalarının bu sertifikayı alma süreçlerini dinleyicilere aktardılar.