+90 212 438 33 18 (PBX)

GİMDES SURİYE, FİLİSTİN VE DEPREM BÖLGESİNDE YARALARI SARIYOR!

GİMDES Yönetim Kurulu Üyesi Halim GİRGİN

Deprem’in sebeplerine dair mühendisler, jeologlar dünya matematiğine göre izahlar getiriyorlar. Müslümanlar, sebep sonuç ilişkisini teknik olarak değerlendirir ve insan olarak tedbirlerini alırlar. Ancak tevekkül eder ve başımıza gelenin Rabbimizin imtihanı olduğunu gözardı etmeyiz. O’nun (cc) izni olmadan bir yaprağın dahi kıpırdamayacağına iman ediyoruz. Deprem öncesi, içinde bulunduğumuz toplumun, ahlaki yozlaşmasını, nimete karşı şükürsüzlüğünü, ahiretin önemsiz bir şey olarak görüldüğünü, avazımız yettiği kadar haykırdık. Böylesine büyük bir yıkıma sebep olan afeti Rabbimizin büyük bir ikazı olarak görüyoruz. Dileğimiz odur ki; bu İlahi uyarı toplumumuzun yeniden dirilmesine vesile olsun.

Depremin ilk gününden beri; Antakya’da enkazdan bir can kurtarabilmek için çalıştık, bazen cenaze, bazen ise depremzedelere bir sıcak çorba verebilmek için çabaladık. Çadırkentler kurduk gah bir yaraya merhem olduk. Hasılı kelam insana ihtiyaç olan yerlerde olmaya çalıştık.

Ümmet şuuru ile afetzedelerle hemhal olduk. Siyonizm pençesindeki kanayan yaralarımızı da unutmadık.

17 Ramazan Dünya Helal Günü dolayısıyla muhterem Hüseyin Hocamızın organizasyonunda Filistin’de 1000 kişiye, her sene olduğu gibi Suriye’de depremden etkilenenlere yardım ve yetimhanelerde 500 kişiye iftar dağıtımı programına katıldık ve çok garibin duasını GİMDES ailesi olarak aldık elhamdülillah.

Reyhanlı’da bulunan yetim köyünde kaldığımız sürede Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş illermizde ve köylerinde çeşitli organizasyonla katıldık ve depremzede ailelere sizlerin selamını da ilettik.

Depremde binalar yıkılmış, çok canlar gitmiş… Bu imtihandan Rabbimizin izni ile devlet ve millet olarak kalkacağız.

Fakat enkaz altında kalan ahlakımızı düzeltmek için durmadan çalışmamız gerekiyor. Apaçık afaktaki ayetlerin Rabbimizin bize bir uyarısı olduğunu anlamamız ve anlatmamız gerekiyor.

Depremin etkilenen bölgelerdeki gördüklerimiz: Kahramanmaraşımız’da esnafımız yaralarını sarmaya başladı, hayat yaşayanlar için devam ediyor, dükkanlar açılmaya başladı. Canlarımız gitmiş, 50 tane tarihi camimiz yıkılmış. Adıyamanımız Maraş’a göre nispeten daha kötü, Hatay ise diğer illerimize göre en ağır darbeyi almış görünüyor.

Ben Sakarya depremini de gördüm, bu depremin etkisi kesinlikle ona göre kat kat fazla fakat o zaman insanları varlık sebebini sorgulatmış ve bir nebze kendine getirmişti, bu deprem şiddeti büyük olmasına rağmen, sosyal olarak etkisi daha hafif gibi görünüyor, bu beni çok üzdü, Hatay ilimiz kesinlikle orta doğuda stratejik konumundan dolayı daha çok ilglenilmesi gereken ve gelecekte Melhame-i Kübra Savaşı’nın çıkacağı bütün dünyanın gözünün olduğu Şam toprakları…

Acaba bu deprem bizim maneviyatımıza neden bu kadar tesir etmedi? Bizlere yedirip, içirip, kullandırdıkları Helal ve Tayyib olmayan haramlardan olmasın…

Cenab-ı Hakk yar ve yardımcımız olsun.

🎶 Gimdes Radyo Yayını