Bugünlerde siyasette başlayan başörtüsü tartışmaları meclisi anayasada değişiklik yapma noktasına getirdi. 2011 yılında da yine böyle bir anayasada değişiklik yapma hareketi başlayınca biz de GİMDES ve DHV olarak inanç sahibi tüketicilerin inançlarını toplum içinde kısıtlayıcı, yasaklayıcı bir uygulamaya fırsat verilmeyecek tedbirlerin yasa içine konulması için bir teklif sunduk. 21 tane tadilat maddesinin içinde bir tane dahi “toplumumuzun tamamını ilgilendiren tüketicinin temel haklarını” dile getiren maddeye yer verilmedi. Bu konuda esas arzumuz baştan sona kadar Müslümanın inancına uygun bir anayasaya sahip olmakla beraber mevcut şartlar muvacehesinde bugünlerde görüşüleceği söylenen yeni anayasa değişikliği için bu tadilat teklifimizi günümüze uyarlayarak tekrar sunuyoruz.
Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, sağduyulu Milletvekillerimiz isterlerse bu talebimizi yeni anayasaya dâhil ettirebileceklerdir.
Tüketici temel hakları bütün toplumu ilgilendirdiğinden yeni anayasanın Temel Hak ve Hürriyetler Sosyal ve Ekonomik Hak ve Hürriyetler bölümünde yer alması zaruridir. ‘’Helal Ürün’’ kavramı ise bu meselenin özünü ve temelini oluşturmaktadır. Tüketiciyi direkt ilgilendiren gıda, temizlik, tekstil, kozmetik ve ilaç sanayinde ‘’Helal Ürün’’ kullanma temel hak ve hürriyeti, % 98 i Müslüman olan ülkemizde yeni anayasanın en öncelikli maddelerinden birisi olmalıdır.
Tüketici tanımının içine, zengin-fakir, çocuk-ihtiyar, kadın-erkek toplumdaki bütün insanlar girmektedir ve inanç sahibi tüketici günümüzde tamamen korunmasız durumdadır.
Bugün yaşanan olumsuzluklar, bize göstermektedir ki, tüketici hakları, insan haklarının en başta gelen maddelerinden birisi olarak yeni anayasada yer almalıdır.
Bugün gelişen dünyada tüketicinin şu haklarının güvence altına alınması gerektiği herkesin kabulündedir. Bunlar;
Tüketicinin Sağlık Ve Güvenliğinin Korunması Hakkı,
Tüketicinin Ekonomik Menfaatlerinin Korunması Hakkı,
Tüketicinin Zararlarının Tazmin Edilmesi Hakkı,
Tüketicinin Bilgilendirilmesi Ve Eğitim Hakkı,
Tüketicinin Örgütlenme Ve Temsil Edilme Haklarıdır.
Bu belirtilen haklar gelişmiş ülkelerin tamamında “Tüketicinin Vazgeçilmez Temel Hakları’’ olarak korunmaktadır.
“Helal Ürün Kullanma Hakkı” bir Müslüman için, ‘’Helal Ürün Kullanma Temel Hakkı’’ dır. Bunu ‘’İnanca Göre Ürün Kullanma Hakkı’’ olarak da genişletmek mümkündür. Çünkü bir insanın inancına göre yiyip içmesi, giyinmesi ve inancına göre ürünler kullanması en doğal ve temel haklarındandır.
Bir Müslüman, inancına göre yasak olan domuz mamulünü kullanmama hakkına sahip olmalıdır.
Bir Müslüman, inancına göre alkol kullanmama hakkına sahip olmalıdır.
Bir Müslüman, kullandığı ürünlerin içinde ve temelinde alkol ve domuz kökenli maddelerin olup olmadığını bilme hakkına sahip olmalıdır.
Bir Müslüman, inancına göre giyim kuşam ürünlerini temin etme ve kullanma hakkına sahip olmalıdır.
Hanefi veya diğer Mezheplerden birine bağlı olan bir kimse, mezhebine göre, kullandığı ürünlerin helal olup olmadığını bilme hakkına sahip olmalıdır.
Çocuğu hastalanan bir annenin çocuğu için eczaneden aldığı ilaç ve şurubun inancına göre helal ya da haram olup olmadığını bilme hakkı olmalıdır.
Ailesini geçindirmek için çalışan bir babanın marketten aldığı ürünün helal mi haram mı olup olmadığını bilme hakkı olmalıdır.
Bir Hıristiyan kullandığı ürünlerin kendi inancına göre yasak mı serbest mi olduğunu bilme hakkına sahip olmalıdır.
Bir Musevi kullandığı ürünlerin kendi inancına göre uygun olup olmadığını bilme hakkına sahip olmalıdır.
Bir vejetaryen kullandığı üründe hayvansal maddelerin bulunup bulunmadığını bilme hakkına sahip olmalıdır.
Bu sayılan misalleri çoğaltmak mümkündür. İnsanların bir şeyin inancına göre yasak ya da serbest olduğunu bilme hakkı ile bu hakkını kullanıp kullanmaması ayrı şeyler olup bilerek yasak olan şeyleri kullanıyor olması bir insanın kendi tercihi olmalıdır.
Yeni Anayasada Tüketicinin Bu Temel Hakkı İçin Madde Teklifimiz:
Temel Hak ve Hürriyetler Sosyal ve Ekonomik Hak ve Hürriyetler Başlığı altında; Madde (X) “Tüketici Hakları ve İnanca Göre Ürün Kullanma Hakkı Tüketiciler; gıda ve emtia güvenliğine, bilgi edinme ve ekonomik çıkarlarına göre dilediğini serbestçe seçebilme, örgütlenme, temsil edilme hakları ile inancına göre ürün kullanma haklarına sahiptirler.
Devlet; tüketicilerin sağlık ve güvenliğini, ekonomik menfaatlerini, zararlarının tazmin edilmesini, bilgilendirilmesini sağlamak, eğitim, örgütlenme, temsil edilme ve inancına göre ürün kullanma haklarının tanınması ve korunması için gerekli önlemleri almak, bu hakların önündeki ekonomik, sosyal, siyasal engelleri kaldırmakla görevlidir. Tüketici Hakları ve İnanca Göre Ürün Kullanma Hakkı kanunla düzenlenir.”
GİMDES VE DHV HUKUK BÜROSU