Bu gece Mevlid Gecemiz. Gecenizi tebrik ediyor ve tüm İslam ümmeti için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyoruz.
Asırlardır kutladığımız Mevlid Gecemiz’de adeta çölde susuzluktan çatlamış dudaklarımızla, yanan yüreklerimizle O’nu hasretle anıyoruz.
On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi,
Kumdan, ayın on dördü, bir yetim çıkıverdi!
Lâkin, o ne hüsrandı ki hissetmedi gözler
Kaç bin senedir, halbuki, insanlar bekleşmedeydi!
Allah Teâlâ, bütün peygamberlerden ümmetleri adına onun peygamberliğini tasdik edeceklerine ve ona yardımcı olacaklarına dair söz almıştır. Nitekim bu husus Kurân’da şöyle anlatılır:
“Hani, Allah, Peygamberlerden: Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz diye söz almış ve Bunu kabul ettiniz mi, verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi? demişti. Onlar, Kabul ettik demişlerdi. Allah da, Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım” (Âli İmrân,81) demişti.
Kurân-ı Kerim’den önce gelen bütün kutsal kitaplarda, Peygamber Efendimiz(sav)’in geleceğinden ve özelliklerinden söz edilmiştir. Ancak Hıristiyan ve Yahudi din adamları bu gerçeği gizlemişler ve tahrif etmişlerdir.
Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (o kitaptaki peygamberi), öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Buna rağmen onlardan bir grup bile bile gerçeği gizlerler.’’ (Bakara,146) âyeti bu gerçeği vurgulamaktadır.
Bu gece Rabbimizden, O’nun yüzü hürmetine bizi bağışlamasını, bizi affetmesini ve O’na layık olacak bir ümmet olmamızı gönülden dileyelim.