+90 212 438 33 18 (PBX)

HELALE HALEL GETİRMEK- FİTNE VE FİTNECİLER

HELALE HALEL GETİRMEK- FİTNE VE FİTNECİLER


Fitne anarşi, bozgunculuk, günah, şirk, bela ve daha başka manalara gelirse de, ekseriya bölücülük, bozgunculuk anlamında kullanılır. Abdülgani Nablusi hazretleri buyuruyor ki: (Fitne, Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları isyana kışkırtmak demektir.) [Hadika]

Muhammed Hadimi hazretleri buyuruyor ki:
(Fitne çıkarmak haramdır. Kur’an-ı kerimde, dinden saptırmak için fitne çıkaranların Cehenneme atılacağı ve fitne çıkarmanın adam öldürmekten daha kötü olduğu ve hadis-i şerifte de, fitne çıkarana Allahü teâlânın lanet edeceği bildirilmektedir.) [Berika]

Fitne ve Nifak genel anlamı ile; bozgunculuk, kavga, ihtilal, bagilik, isyan, anarşi, kargaşa, bölücülük, fesatçılık anlamına gelmektedir.

(Fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür.) [Bakara 191]

(Kâfirler birbirinin dostları, yardımcılarıdır. Eğer, Allahü teâlânın emirlerini yerine getirmez, kendi aranızda dost olmazsanız, yeryüzünde, kargaşa, fitne ve büyük fesat çıkar.) [Enfal 73]

Birkaç hadis-i şerif meali:

(Fitne uykudadır. Fitneyi uyandırana Allah lanet etsin!) [İ.Rafii]

(Din, dünya menfaatine alet edilince, fitneler zuhur eder.) [A.Rezzak]

(Ahir zamanda, âlim ve ilim azalır, cahillik artar. Cahil ve sapık din adamları, yanlış fetva vererek fitne çıkarır, doğru yoldan saptırırlar.) [Buhari]

Fitneci insanlar, Müslümanların safları arasına karışarak fitne sokmaya, insanları aldatmaya çalışırlar. Dinleyenleri etkilemek için efsunlu sözler söyler, doğruluklarına insanları inandırmak için çok yemin eder, onların dikkatini çekmek ve kendilerine etki etmek için güzel elbise giymekle dış görünüşlerini süslü gösterirler.

Kendilerine karşı güvensizlik, ahdi bozma, randevularına ve sözlerine uymama, riya, korkaklık, yalan, cimrilik, menfaatçılık, fırsatçılık ve hevâ ü heveslerine uyma bu tiplerin en belli başlı davranış örnekleridir.

Kısaca fitneci ve fesatçı; kaypak, kalleş, dönek, şahsiyetsiz, her boyaya giren, riyakâr, ikiyüzlü, yüzsüz, yılışık, söz ve dış görünümle adam kandırmaya çalışan bir tiptir.

Dünyadaki Müslümanlarla işbirliği içerisinde, 2005 yılından beri yürütmeye çalıştığımız Helal Sertifikalama çalışmalarımızda da yukarıdaki davranışlara benzer davranışlar sergileyen bazı kurum ve şahıslarla karşılaşmak bizi şaşırtmakta ve üzmektedir. Helal adına çıktıklarını söyleyin bu güruhun daha işin başında helale halel getirecek şekilde yalan ve iftira ile iştigal etmelerinin izahını yapmakta şaşkınlığa düşüyoruz. Hepsinin de tek hedefi GİMDES. Bu güruhun söz birliği etmişçesine GİMDES’i hedef almaları ise GİMDES’in doğru çizgide olduğunu kanıtlamış oluyorlar. Elhamdulillah bütün bu fitne odaklarına karşılık GİMDES kervanı yoluna azimle, şevkle ve ihlasla yürümeye devam ediyor.

Kaybolmaya yüz tutmuş, unutulmak üzere olan, Müslümanların olmazsa olmazı olan Helale sahip çıkmak için değil de Helalden nemalanmak, onu istismar ederek menfaatlanmak ya da helal şartları sulandırmak için yola çıkmış bu insanları ve kuruluşları tek tek açıklamak istemiyoruz. Ancak Müslüman kardeşlerimizin ferasetine güveniyoruz. Bu fitneyi de ferasetleri ile defedeceklerine inanıyoruz.

Biz bu tür fitne odaklarının çıkabileceği işaretlerini 2010 yılında hissetmiş bu durumu kamu oyu ile paylaşmak içintaklitlerden kaçınız yazısını 10.12.2010 tarihinde yayına almıştık. Anlaşılan bu yazımızdan sonra dahi ibret almayan, utanmayan bazı şahıs ve kuruluşlar bu günahlı yolda yürümeye devam ediyorlar. İşin başında Helal çizgisinde olmadıklarını alenen ilan ediyorlar.

Müslüman, Fitnenin özelliklerini bilmeli, bu tür özellikleri taşımaktan şiddetle kaçınmalı ve bu tür özellikleri taşıyan kimselerle dostuk ve velayet bağı kurmamalıdır.

Yoksa zamanla onun davranışlarında da aynı tür özellikleri görmek kaçınılmazdır. İnsanı fitne ve fesatlığa sevkeden şey dünyevî menfaatler, meşrepperestlik, cemaatperestlik, hırs tamah ve hasetlik gibi şeytanî telkinlerdir. Dünyanın gelip geçici, ahiretin ise kaçınılmaz son olduğunu aklından çıkarmayan müslümanlar şeytanın etkisinden kolay sıyrılarak nifaktan uzak duracaklardır.

“Mü’min, bir delikten iki defa ısırılmaz.” Müslümanlar, üç buçuk münafığın oyuncağı olmaya devam eden körler ve avanaklar topluluğu değildir. İzzet ve itibarımıza tekrar kavuşabilmek için, bu dâvânın en sinsi ve en tehlikeli düşmanları olan bu tür insanları tanımak ve onların oyununu bozmak zorundayız. Müslümanların hâlâ birtakım canbazlık ve sahteliklere kanıp şeytanların oyuncağı olmağa hakkı yoktur. Her şeyden evvel müslüman, ferâset sahibidir. Herkesin ve her şeyin yerini en hassas şekilde tayin eden bu manevî sezgi gücüne, yani ferâset ve basirete erdirecek Kur’an’a sarılmalıyız.

🎶 Gimdes Radyo Yayını